Hemşeri Etkilikleri ve Ayrışma!

Sivas’ın İkiye Bölündüğü Gün Hemşehri Etkinlikleri ve Ayrışma

Her yıl geleneksel olarak İstanbul’da düzenlenen Yeni Kapı Hemşehri Etkinlikleri, Sivas Platformu, İstanbul Sivas Konfederasyonu ve Sivas Konfederasyonu’nun ortak çalışmasıyla gerçekleştirilmekteydi. Bu yıl 15’incisi düzenlenecek olan bu büyük buluşma, Sivas halkı için bir araya gelme, kültürel değerleri paylaşma ve hemşerilik bağlarını güçlendirme amacı taşırken, maalesef bu yıl beklenmedik bir ayrışma yaşandı.

Sivas Platformu ve İstanbul Sivas Konfederasyonu Başkanı, aynı zamanda milletvekili olan İsmail Erdem, Kağıthane Belediyesi ile birlikte Kağıthane’de bir etkinlik yapma kararı alırken, Sivas Konfederasyonu Başkanı Metin Yarım, İstanbul Yenikapı’da geleneksel alanında etkinliği sürdürmeye karar verdi. Bu iki farklı etkinlik, Sivas camiasını hem şaşkınlığa uğrattı hem de derin bir rahatsızlık yarattı.

Hemşehriler Bölündü, Etkinlikler Ayrıldı

İki önemli başkanın farklı siyasal alanlarda faaliyet göstermesi ve bu doğrultuda ayrı etkinlikler düzenlemesi, İstanbul’daki Sivas dernekleri arasında büyük bir tartışma başlattı. Sivas Platformu ve İstanbul Sivas Konfederasyonu, Kağıthane’de; Sivas Konfederasyonu ise Yenikapı’da etkinlik düzenleme kararı alarak, Sivas’ın kültürel birliği konusunda derin bir çatlak oluşturdu. Sivas halkının ve dernek başkanlarının çoğu, bu iki ayrı etkinlik kararı karşısında huzursuzluklarını dile getirirken, toplumsal birlik ve beraberliğin böylesine kritik bir dönemde siyasetin gölgesinde kalmasından büyük rahatsızlık duydular.

Siyaset ve Paranın Gölgesinde Etkinlikler

Bu ayrışmanın arkasında yatan sebeplerin sadece ideolojik değil, aynı zamanda maddi olduğu iddiaları da gündemde yerini aldı. Etkinlikler için ajanslardan alınan yüksek bütçeler ve işin içine siyasetin dahil olması, ayrışmanın daha da derinleşmesine neden oldu. İstanbul genelindeki ilçe dernek başkanları, bu durumun Sivas’ın tarihsel ve kültürel değerlerine zarar verdiğini vurgularken, Sivas Belediye Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada her iki etkinliğe de katılmayacaklarını belirtmesi sorunu daha da büyüttü.

Sivas’ın Kültürel Mirasına Gölge Düştü

Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı ve Selçuklulara başkentlik yapmış tarihi bir şehir olan Sivas, bu bölünme ile kültürel kimliğine zarar verdi. Başta Aşık Veysel olmak üzere birçok ozanın yetiştiği, türkülerin ve deyişlerin şehri olan Sivas, bu ayrışmanın sonucunda adeta ikiye bölündü. Ozanlar diyarı olan Sivas’ın böyle bir tabloya düşmesi, sadece hemşehrileri değil, aynı zamanda Türkiye genelindeki Sivas sevdalılarını da derin bir üzüntüye boğdu.

Sivaslı aşıklar ve ozanlar, Sivas’ın bu ikiye bölünme durumunu eleştirerek, bu ayrışmanın sona ermesi gerektiğini vurguluyor. Aşık Veysel’in o meşhur deyişiyle, “Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece…” derken, bu yolun birlik ve beraberlik yolculuğu olduğuna dikkat çekiyor. Ancak maalesef bugün, Sivas’ın uzun ince yolunda bir bölünme yaşanıyor. Medya ve basın dünyası da bu durum karşısında rahatsızlıklarını dile getirerek, iki tarafın da bu yanlıştan bir an önce dönmesi gerektiğini ifade ediyor.

Gardaşlık Çağrısı Birlik ve Beraberlik

Sivas, tarih boyunca birlik ve beraberliğin simgesi olmuş bir şehir. Bu ayrışma, Sivas’ın tarihsel mirasına ve toplumsal değerlerine gölge düşürüyor. Sivas’ın aşıklık geleneğinde, halkın en çok değer verdiği şeylerden biri olan dayanışma ve kardeşlik, bugün bu etkinlik ayrışmasıyla zedelenmiş durumda. Her iki tarafın da bu durumu fark ederek, bir an önce Sivas’ın değerleri etrafında birleşmesi ve bu bölünmüşlüğe son vermesi gerekiyor. Vatandaşların, STK başkanlarının, medya ve basının bu eleştirileri göz ardı edilmemeli; zira Sivas, bölünmeyi değil, birliği hak ediyor.

Siyaset ve Maddiyat, Gardaşlığın Önüne Geçmemeli

Sivas, tarih boyunca birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla anılmış bir şehir. Ancak bugün gelinen noktada, bu değerler maalesef siyasetin ve maddi beklentilerin gölgesinde kalıyor. Hem İsmail Erdem hem de Metin Yarım’ın liderliğindeki bu iki etkinliğin farklı alanlarda düzenlenmesi, Sivas’ın gardaşlık kültürüne zarar veren bir ayrışma yarattı. Sivas, iki başkanın tekelinde olamayacak kadar büyük bir tarihi ve kültürel mirasa sahiptir. Bu şehir, siyasetin ve maddi çıkarların ötesinde, birlik ve dayanışma ile anılmalıdır.

Sivas’ın kültürel kimliği, tarih boyunca insanları bir araya getiren, ozanlarının dillerinden dökülen türkülerle harmanlanan bir gardaşlık kültürüne dayanır. Bugün siyaset ve maddi beklentiler, bu güçlü bağın önüne geçmemeli. Etkinliklerin bu denli ayrışması, Sivas’ın tarihine ve ruhuna yapılan büyük bir haksızlık olarak karşımızda duruyor.

Toplumun her kesiminden gelen eleştiriler, bu bölünmenin Sivas halkına zarar verdiğini açıkça ortaya koyuyor. Siyaset ve maddi çıkarlar, gardaşlık kelimesinin önüne geçmemeli; Sivaslılar arasında hiçbir zaman kırgınlık ve bölünme olmamalıdır. Şehri, tarihsel değerlerini ve halkını seven herkesin, bu bölünmeye karşı çıkması ve Sivas’ı gerçek anlamda kardeşlik ve dayanışma içinde birleştirmesi gerekiyor.

Sivas, ne siyasetin ne de maddi hesapların malzemesi olmamalıdır. Bu şehir, kendi değerleriyle yaşayan, insanları birleştiren bir medeniyetin mirasçısıdır. Gardaşlık, hiçbir çıkarın önüne geçemeyecek kadar kıymetli bir değerdir ve bu değerin korunması, hepimizin ortak sorumluluğudur.

Durbey Duran